• ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR
No Result
View All Result
Hukuk Bankasi
No Result
View All Result
Home DENEME-MAKALE

Dostun İhaneti ve Avluda Yeşeren Umut

HASAN DURSUN by HASAN DURSUN
Nisan 25, 2020
in DENEME-MAKALE
0
Dostun İhaneti ve Avluda Yeşeren Umut
0
SHARES
0
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter


Lanetli ilginç zamanlarda yaşıyoruz. Varlığımıza zemin yaptığımız ilke, değer ve kişiler altımızdan kayıyor tek tek. Her biri sonrasında boynumuza takılı yağlı ilmek biraz daha sıkıyor boğazımızı. Nefes almakta güçlük çekiyor, boğuluyoruz yavaş yavaş.

Darağacımızın altı derin, dipsiz, karanlık bir kuyu. Yusuf misali, kurtarılacağımız anı bekleyeceğimiz zemine düşüyoruz. Varacağımız yer dikensiz bir gül bahçesi mi olacak? Kim bilir! İthamlar, iftiralar ve sürgünler, cennetinden kovulduğumuz dünyanın, iyilerine mutat muamelesi değil mi?

Suçluyuz!

Günahkârız!

Acılarına göz yumup, sırtımızı döndüğümüz hayatların vebali var omuzlarımızda. Istırabı seyir, ona neden olmaktan daha mı hafif bir cürüm?

Vicdanlarımız, masumların pıhtılaşmış kanlarıyla lekeli.

Ruhlarımız kirlimi kirli; her biri katran karası.

Onursuzluğu temizleyecek bir ilaç var mı?

Ne zemzem temizler bizi, ne ab-ı hayat can verir beden ve ruhumuza. Eğer “rahmet” yağmazsa üzerimize.

Zamanın hangi “an”ında yitirdik benliğimizi? Nere pazarında sattık kişiliğimizi? Karakterimizi aşındırarak tanınmaz hale getiren el kimin? Bilemedik.

Giyotinler kurulmuş “dost meclis”lerinde. Her birinin önü kesilen başlarla dolu. Ne ipi çeken “el” farkında cinayetinin, ne de altına yatırılan baş, masumiyetinin.

Etraf karanlık, bir “yığın” insan var; her dilde ayrı bir “lisan”, her bir gönülde farklı bir “aşk”.

Kelimeler anlamını yitirdi; gözden fışkırıp yüze akseden ve ağızlardan kusulan kin ve nefret yüklü duygular zaptetmiş tüm benlikleri.

Akıl ve izan göç edeli çok olmuş bu meclislerden.

Ölümün en acı vereni, Azrail’in, bir dostun hançerini aracı kılarak can almasıdır.

Cellatlarımıza aşinayız. Bakamasalar da yüzümüze, tebessümlerimizle idam edeli çok oldu onları.

Zamanın iksiriyle sarhoş olmuş zihinler. Düşünceler omurgasız. Dengesini yitirmiş şuurlar. Her biri bir “sağ”a, bir “sol”a sendeliyor bilinçsizce. Ne nereden geldiklerine ve neyle mesul olduklarına dair malumatları var; ne de nereye gittiklerine dair sağlam bir pusulaları.

Naralar yankılanıyor sokaklarda, kimse kimseyi dinlemiyor. Tam bir körler-sağırlar karnavalı. Manzara, insanımız adına bir utanç vesikası.

Korsanlar kılavuzluğunda ve haramilerin rehberliğinde nereye bu gidiş?

Onlar vurdular, kanatlarında umutlarımızı taşıyan güvercinleri; onlar çaldılar yıllardır biriktirdiğimiz değerleri.

Oysa, ne güzel umutlar yeşertmiştik gelecek adına; rengarenk hayaller kurmuştuk biz, hepimiz için.

Zamanın çarklarına kapıldı dostluklarımız, sevgimiz, muhabbetimiz; parçalanıp meze oldu her biri, zalimlerin alem sofralarına. Geride ne birbirimize itimadımız kaldı, ne de bizi biz yapan ortak değerlerimiz.

Etraftaki “şeyler”, ardı ardına “hiçbirşey”e evriliyor bir bir.

Rakibin tezgâhtarı olmuş dostlar, pazarlıyorlar yüzyıllık birikimlerimizi yok pahasına.

İhanetler birbiriyle yarışıyor ekranlarda, sayfalarda ve sokakta.

Alçalmanın dibi yok. Herkes daha derine düşmenin yarışında.

Dostlar, içleri bize ait mahrem duygularla dolu kalplerini ve beyinlerini, kendi elleriyle çıkarıp teslim ettiler ortak düşmanımıza.

Yüzlerindeki donukluk bundan, ruhsuzluklarının sebebi bu. Boğazlarından gelen ses nefesten değil; “hırlamaları” can çekişiyor olmalarından. Hakikatte yaşamıyorlar artık.

Zamanın karanlığı boğuyor riyakâr dostlukları; sel misali önüne katıp götürüyor sahte aşkları.

Bu anlarda geçip gidecek, bizlere geride temizlenmiş bir dünya vererek.

Havası puslu memleketin. Sisten, dumandan ve kargaşadan faydalanarak “çakallar” indi aramıza; avlamak için bizleri.

Göz gözü görmüyor sokaklarda. Ne ana-baba tanıyabiliyor evladını, ne de kardeş kardeşi.

Kuduz çakalların ısırıklarıyla zehirlenmiş, ağzından salyalar akıtan “aşina” simalar, diş ve pençeleriyle etlerini parçalama yarışında sevdiklerinin. Kanın ve elde edilen ganimetin hazzı bakışlarından belli. Daha fazlasını istiyorlar ve giderek daha da azgınlaşıyorlar.

Kavram ve kurumlarımız ihanet etti bize; her biri ok oldu, dostun elinden çıkarak saplandı kalplerimize.

Her köşe başına baykuşlar tünemiş, harabelerinde hiç olmadıkları kadar mutlular şimdi.

Gündüzleri de avlanabiliyorlar artık, karanlık mağaralarında asılı yaşamaya mecbur yarasalar.

Damarlarımızda emilecek kan kalmadı. Beyinlerimiz lime lime.

Musalla taşımız önünde sıralanmış halk, “saf” “saf”; tabutun içinde geleceğe dair umutlarının olduğundan habersiz. İmamlarının komutlarıyla tekbir alıyorlar robot misali. Biraz sonra omuzlayacak ve götürüp toprağa gömecekler hayallerini. Sevap niyetine her biri birer kürek toprak atacaklar üzerine ve bir Fatiha okuyacaklar “ruhuna”.

Kimilerinin gözünde gerçeği şüpheli gözyaşı var. Ölene mi ağlıyorlar, yoksa onun saflığına mı? Bilinmez. Belki de yitip giden masumiyetlerine, ya da vicdanlarının çarptırdığı mahkûmiyetlerine.

Söyleyin bana! Kanatlarında umut, uçacak kelebekleri kozasında öldüren hanginiz?

Hangi toprak bağrına alıp saklar bu “ihaneti”; hangisi üzerinde taşıma zilletine katlanır zalimlerin bedenini?

Sonu mutlu bitecek hikâyeler hüzünle başlar.

Masumiyetin hakiki manasıyla vicdanlarda duyumsanıp kabulü için, kimi zaman suçlanması, lekelenmesi, iftiraya ve ihanete muhatap olması gerek.

Beyazlığın daha iyi algılanması, üzerindeki lekelere bağlıdır birazda.

Düştüğümüz kuyuda, özlediğimiz günleri beklerken, duvarlara attığımız çentiklere dokunmak heyecanlandırıyor bizi.

Müddeti belirsiz bir mahpusluktan gün düşülür mü?

Bu telaşın ve sevincin anlamı ne o zaman?

Yoksa ötelerden, ruha ilham edilen mutlu ve kutlu bir haber mi var?

Not: Bu yazı 25.11.2018 tarihinde tutsak olarak bulunduğum Silivri Zindanında kaleme alınmıştır.



Source link

Tags: 15 Temmuz15 temmuz yargılamalarıAbdulhamit Güladalet bakanlığıahmet biçerBekir Bozdağbez bebekbirol erdemcezaevicezaevinde katliamdarbe tiyatrosuermeniesat özdemfahrifahri kasırgaHakimler ve Savcılar Kuruluhalil koçhalime gülsuHASAN DURSUNhsykibrahim okuringilizce öğretmeniirfan fidanisa çelikKenan İpekMehmet YılmazMetin Feyzioğlu Saray Yargısımetin kıratlıÖnder Yeniçeriramazan faruk güzelsaray rejimisaray yargısısavcıSİYASETsoykırımsulh ceza hakimitarsus cezaevitayyiptehciryargıYargıda Birlik Platformu
HASAN DURSUN

HASAN DURSUN

Stay Connected test

  • 87.2k Followers
  • 23.8k Followers
  • 99 Subscribers
  • Trending
  • Comments
  • Latest
ESAS DARBECİ SİZSİZİNİZ..!!

ESAS DARBECİ SİZSİZİNİZ..!!

Eylül 17, 2022
YARGININ BEDELLİ DON KİŞOTLUĞUNDAN HÜRRİYET UĞRUNA ÇIKILAN SÜRGÜN YOLCULUĞUNA..

YARGININ BEDELLİ DON KİŞOTLUĞUNDAN HÜRRİYET UĞRUNA ÇIKILAN SÜRGÜN YOLCULUĞUNA..

Eylül 27, 2022
DARBELERİN ANATOMİSİ VE 15 TEMMUZ REJİMİ

DARBELERİN ANATOMİSİ VE 15 TEMMUZ REJİMİ

Eylül 11, 2022

Hakim ve Savcılar Nerede?

Eylül 23, 2022
KİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ

KİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ

0
SOYKIRIM ÖRGÜTLENMESİNİN YARGI AYAĞI: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)

SOYKIRIM ÖRGÜTLENMESİNİN YARGI AYAĞI: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)

0
ÇOK TANRILI YARGIMIZ HANGİ ÇAĞA AİT?

ÇOK TANRILI YARGIMIZ HANGİ ÇAĞA AİT?

0
Yargıda Birlik Derneği (YBD), Üyelerinin İsimlerini, Suçlu Olduklarını Düşündüğü İçin Mi Gizliyor?

Yargıda Birlik Derneği (YBD), Üyelerinin İsimlerini, Suçlu Olduklarını Düşündüğü İçin Mi Gizliyor?

0
ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

Mart 19, 2023
KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

Mart 17, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)

Şubat 8, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)

Şubat 3, 2023

Recent News

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

Mart 19, 2023
KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

Mart 17, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)

Şubat 8, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)

Şubat 3, 2023
Hukuk Bankasi

Son Yazılar

  • ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!
  • KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..
  • Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)
  • Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)
  • Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (1.Bölüm)

Son Yazılar

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

Mart 19, 2023
KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

Mart 17, 2023
  • ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR

Hukuk evrenseldir.

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR

Hukuk evrenseldir.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist