• ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR
No Result
View All Result
Hukuk Bankasi
No Result
View All Result
Home DENEME-MAKALE

Rejimin Militan Yargısından Kesitler (2)

admin by admin
Kasım 6, 2022
in DENEME-MAKALE
0
Rejimin Militan Yargısından Kesitler (2)
0
SHARES
0
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter


Filozof Platon (Eflatun) “Adaletsizliğin en büyüğü, adil olmayıp adil gibi görünmektir” demiştir. Rejimin militan yargı mensupları adil olmadıkları gibi adilmiş gibi görünme gereği bile duymuyorlar. Adalet dağıtmakla görevli bir kişinin hem adil olmayacağı hem de adil karar veriyormuş gibi davranma gereği dahi duymayacağı herhalde Platon’un bile aklına gelmemiştir. Maatteessüf ülkemizde hukukun şeklen ve ruhen kirletildiği egemen bir yargı pratiği ile karşı karşıyayız. “Her şey zıddıyla anlaşılır” ilkesi bağlamında rejimin militan yargı unsurlarının adaletsiz uygulamaları sayesinde adaletin hava kadar su kadar toplum için hayati bir öneme sahip olduğunu yaşayarak öğrenmiş olduk. Suçun şahsiliği ilkesinin çiğnenmesine ve ahlak dışı uygulamalara örnek verecek olursak; 15 Temmuz 2016 sonrası kocası yakalanamayan kadın hâkim S.P. kendi görev yaptığı adliyenin içinde masumiyet hakkı hunharca çiğnenmek suretiyle teşhir edilmiş, kelepçeli vaziyette dolaştırılmış, günlerce nezarethanede tek başına tutulmuş, hücrede olmasına rağmen kelepçeleri çözülmemiş, gıda ve hijyen ihtiyaçları karşılanmamış, çocukları ortada kalmıştır. Ayrıca kendisine eşinin teslim olmasını sağlamak için gözaltına alındığı söylenmiş, tutuklamayı yapan hâkim tarafından da açıkça eşi gelene kadar cezaevinde kalacağı ifade edilmiştir. Yine Hakimler Ayşe Neşe Gül, Nesibe Özer ve Yeşim Sayıldı 2014 yılında yapılan HSYK seçimlerinde hükümet listesi karşısında bağımsız aday oldukları ve tüm baskılara rağmen adaylıklarını geri çekmedikleri için mesleklerinden atılarak gözaltına alınıp tutuklanmışlar, tutuklandıkları günden bu yana hücrede tek başına kalmaktadırlar. Benzer fiiller binlerce hâkim ve savcı ile birlikte kamu görevlileri ve sivil kişilere de reva görülmüştür. Bu uygulamaların hukuk prosedürlerinin uygulanması ile herhangi bir ilgisi olmayıp politik gücü arkaya alarak işlenen vahim suçlardır. Görüldüğü üzere sadece hukuk normları değil aynı zamanda hukuk etiği de insani değerler de çiğnenmiştir.

Hukuk normları, her durumda ve öncelikle bir ‘ahlakilik’ barındırır. Doğal olarak bu normları tatbik edenlerin de etik değerlerle mücehhez olması beklenir. Aslında normal/ortalama bir insanın ahlaklı davranması için illa yazılı bir kurala ihtiyaç yoktur. Uygar bir toplumda ahlaksızlığı meşru ve haklı kılacak yetkiye sahip kimse (veya devlet) olamaz. Ama 15 Temmuz 2016 sonrasında ahlak ve hakkaniyetini kaybetmiş bir muktedir siyasi yapı, belli kişilere karşı irtikap edildiğinde yasada suç olarak düzenlenen ahlaksızları idari, cezai ve mali sorumluluk kapsamı dışına çıkarmıştır. İradesini rejime teslim eden militan savcı ve yargıçlar, adeta devleti yönettiği için Tanrılaştırdıkları bu siyasi yapının yanlışı doğruya ve haramı helale dönüştürebilecek bir kudrete sahip olduğunu zannediyorlar. Siyasileşmiş ve ahlaki temeli bozulmuş bu yargısal kadrodan adalet hizmeti üretmesini beklemek beyhudedir.

Rejim hâkim ve savcılarının en büyük motivasyonlarından biri de ‘sözde feto operasyonları’ konusunda cevval davrandıklarında şahsi ve mesleki suç teşkil eden eylemlerinden dolayı takibata uğramayacaklarına dair dokunulmazlık güvencesine sahip olmalarıdır. Bunlar hukuki müktesebatlarını, ahlaki ve dini inançlarını, politik putlarının altına paspas olarak sermiş kişilerdir. Hukuk tarihine not düşmek bakımından müstakilen ele alınması gereken militan yargı mensuplarından biri de Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga’dır. 15 Temmuz sonrası asker sanıklara işkence yapılması talimatını bizzat vermiştir. Jandarma Astsubay F. K. gözaltındayken istenilen ifadeyi vermediği için gördüğü işkenceleri mahkemede anlatmasıyla bu savcının tarife sığmaz kötülükleri ortaya çıkmıştır. F.K. mahkemede, savcı Manga’nın gözaltı kararı verdikten sonra TEM’de bir emniyet görevlisini arayarak “F.K. diye birini gönderiyorum. Konuşturun, 30 günde gözaltında kalsın” diye talimat verdiğini, TEM’e götürüldükten sonra da savcının istediği ifadeyi vermesi için günlerce ağır işkencelere maruz kaldığını söylemiştir. F.K.’nın bu ifadesine rağmen Savcı Mustafa Manga ve ilgili polisler hakkında herhangi bir cezai yargılama yapılmamıştır. Bu şahıs ve benzerleri yaptığı hukuksuzlukların yanlarına kâr kaldığını düşüne dursunlar, onları var eden siyasi yapı güneş karşısında buz gibi erimekte, kendilerini bekleyen hazin sona doğru hızla ilerlemektedirler.

Totaliter siyasi iktidarın emri altında yargı eliyle işlenen vahim nitelikteki suçlar nazara aldığında, gönüllü olarak hukuka dönme imkân ve niyetin tamamen ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Bu yargı kadrosunun siyasi iktidarın demokratik sistemi tamamen ortadan kaldırmaya yönelik yıkıcı faaliyetlere dahi destek vermek zorunda oldukları açıktır. Seküler faşist rejimden şer’i faşist rejime kadar her türlü otokratik yönetime rıza göstermek mecburiyetindedirler. Ama elbet bu çıkar amaçlı siyaset-yargı ortaklığı bitecek ve gönüllü olmasa da muhakkak hukukun baş aktör olacağı bir dönem gelecek, yargılanacakların en başında da militan yargı mensuplarının olacağı kuşkusuzdur. Maalesef ülkemiz -bu yazının kaleme alındığı 2022 yılı itibariyle- sistematik suçlar işlemiş siyasi iktidar ve onun suç makinesine dönüşmüş yargı eliyle son sürat bir kaosa doğru ilerlemektedir. Hukukun üstünlüğü ilkesinden tamamen uzaklaşılması nedeniyle devleti teşkil eden kurumları bir arada tutan sistem çökmekte olup bu durumun toplumda önlenemez bir anarşik eylemlere yol açacağı tehlikesiyle karşı karşıyayız. Nitekim çok uzak olmayan bir gelecekte hukukun sağanak bir yağmur gibi ülkemiz üzerine yağacağı ve çerçöpten temizleyeceğine dair kuvvetli bir inancımız olduğunu belirtmek isterim. Çünkü her kara bulutun arkasında saklı bir güneş vardır.


Filozof Platon (Eflatun) “Adaletsizliğin en büyüğü, adil olmayıp adil gibi görünmektir” demiştir. Rejimin militan yargı mensupları adil olmadıkları gibi adilmiş gibi görünme gereği bile duymuyorlar. Adalet dağıtmakla görevli bir kişinin hem adil olmayacağı hem de adil karar veriyormuş gibi davranma gereği dahi duymayacağı herhalde Platon’un bile aklına gelmemiştir. Maatteessüf ülkemizde hukukun şeklen ve ruhen kirletildiği egemen bir yargı pratiği ile karşı karşıyayız. “Her şey zıddıyla anlaşılır” ilkesi bağlamında rejimin militan yargı unsurlarının adaletsiz uygulamaları sayesinde adaletin hava kadar su kadar toplum için hayati bir öneme sahip olduğunu yaşayarak öğrenmiş olduk. Suçun şahsiliği ilkesinin çiğnenmesine ve ahlak dışı uygulamalara örnek verecek olursak; 15 Temmuz 2016 sonrası kocası yakalanamayan kadın hâkim S.P. kendi görev yaptığı adliyenin içinde masumiyet hakkı hunharca çiğnenmek suretiyle teşhir edilmiş, kelepçeli vaziyette dolaştırılmış, günlerce nezarethanede tek başına tutulmuş, hücrede olmasına rağmen kelepçeleri çözülmemiş, gıda ve hijyen ihtiyaçları karşılanmamış, çocukları ortada kalmıştır. Ayrıca kendisine eşinin teslim olmasını sağlamak için gözaltına alındığı söylenmiş, tutuklamayı yapan hâkim tarafından da açıkça eşi gelene kadar cezaevinde kalacağı ifade edilmiştir. Yine Hakimler Ayşe Neşe Gül, Nesibe Özer ve Yeşim Sayıldı 2014 yılında yapılan HSYK seçimlerinde hükümet listesi karşısında bağımsız aday oldukları ve tüm baskılara rağmen adaylıklarını geri çekmedikleri için mesleklerinden atılarak gözaltına alınıp tutuklanmışlar, tutuklandıkları günden bu yana hücrede tek başına kalmaktadırlar. Benzer fiiller binlerce hâkim ve savcı ile birlikte kamu görevlileri ve sivil kişilere de reva görülmüştür. Bu uygulamaların hukuk prosedürlerinin uygulanması ile herhangi bir ilgisi olmayıp politik gücü arkaya alarak işlenen vahim suçlardır. Görüldüğü üzere sadece hukuk normları değil aynı zamanda hukuk etiği de insani değerler de çiğnenmiştir.

Hukuk normları, her durumda ve öncelikle bir ‘ahlakilik’ barındırır. Doğal olarak bu normları tatbik edenlerin de etik değerlerle mücehhez olması beklenir. Aslında normal/ortalama bir insanın ahlaklı davranması için illa yazılı bir kurala ihtiyaç yoktur. Uygar bir toplumda ahlaksızlığı meşru ve haklı kılacak yetkiye sahip kimse (veya devlet) olamaz. Ama 15 Temmuz 2016 sonrasında ahlak ve hakkaniyetini kaybetmiş bir muktedir siyasi yapı, belli kişilere karşı irtikap edildiğinde yasada suç olarak düzenlenen ahlaksızları idari, cezai ve mali sorumluluk kapsamı dışına çıkarmıştır. İradesini rejime teslim eden militan savcı ve yargıçlar, adeta devleti yönettiği için Tanrılaştırdıkları bu siyasi yapının yanlışı doğruya ve haramı helale dönüştürebilecek bir kudrete sahip olduğunu zannediyorlar. Siyasileşmiş ve ahlaki temeli bozulmuş bu yargısal kadrodan adalet hizmeti üretmesini beklemek beyhudedir.

Rejim hâkim ve savcılarının en büyük motivasyonlarından biri de ‘sözde feto operasyonları’ konusunda cevval davrandıklarında şahsi ve mesleki suç teşkil eden eylemlerinden dolayı takibata uğramayacaklarına dair dokunulmazlık güvencesine sahip olmalarıdır. Bunlar hukuki müktesebatlarını, ahlaki ve dini inançlarını, politik putlarının altına paspas olarak sermiş kişilerdir. Hukuk tarihine not düşmek bakımından müstakilen ele alınması gereken militan yargı mensuplarından biri de Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga’dır. 15 Temmuz sonrası asker sanıklara işkence yapılması talimatını bizzat vermiştir. Jandarma Astsubay F. K. gözaltındayken istenilen ifadeyi vermediği için gördüğü işkenceleri mahkemede anlatmasıyla bu savcının tarife sığmaz kötülükleri ortaya çıkmıştır. F.K. mahkemede, savcı Manga’nın gözaltı kararı verdikten sonra TEM’de bir emniyet görevlisini arayarak “F.K. diye birini gönderiyorum. Konuşturun, 30 günde gözaltında kalsın” diye talimat verdiğini, TEM’e götürüldükten sonra da savcının istediği ifadeyi vermesi için günlerce ağır işkencelere maruz kaldığını söylemiştir. F.K.’nın bu ifadesine rağmen Savcı Mustafa Manga ve ilgili polisler hakkında herhangi bir cezai yargılama yapılmamıştır. Bu şahıs ve benzerleri yaptığı hukuksuzlukların yanlarına kâr kaldığını düşüne dursunlar, onları var eden siyasi yapı güneş karşısında buz gibi erimekte, kendilerini bekleyen hazin sona doğru hızla ilerlemektedirler.

Totaliter siyasi iktidarın emri altında yargı eliyle işlenen vahim nitelikteki suçlar nazara aldığında, gönüllü olarak hukuka dönme imkân ve niyetin tamamen ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Bu yargı kadrosunun siyasi iktidarın demokratik sistemi tamamen ortadan kaldırmaya yönelik yıkıcı faaliyetlere dahi destek vermek zorunda oldukları açıktır. Seküler faşist rejimden şer’i faşist rejime kadar her türlü otokratik yönetime rıza göstermek mecburiyetindedirler. Ama elbet bu çıkar amaçlı siyaset-yargı ortaklığı bitecek ve gönüllü olmasa da muhakkak hukukun baş aktör olacağı bir dönem gelecek, yargılanacakların en başında da militan yargı mensuplarının olacağı kuşkusuzdur. Maalesef ülkemiz -bu yazının kaleme alındığı 2022 yılı itibariyle- sistematik suçlar işlemiş siyasi iktidar ve onun suç makinesine dönüşmüş yargı eliyle son sürat bir kaosa doğru ilerlemektedir. Hukukun üstünlüğü ilkesinden tamamen uzaklaşılması nedeniyle devleti teşkil eden kurumları bir arada tutan sistem çökmekte olup bu durumun toplumda önlenemez bir anarşik eylemlere yol açacağı tehlikesiyle karşı karşıyayız. Nitekim çok uzak olmayan bir gelecekte hukukun sağanak bir yağmur gibi ülkemiz üzerine yağacağı ve çerçöpten temizleyeceğine dair kuvvetli bir inancımız olduğunu belirtmek isterim. Çünkü her kara bulutun arkasında saklı bir güneş vardır.

admin

admin

Stay Connected test

  • 87.2k Followers
  • 23.8k Followers
  • 99 Subscribers
  • Trending
  • Comments
  • Latest
ESAS DARBECİ SİZSİZİNİZ..!!

ESAS DARBECİ SİZSİZİNİZ..!!

Eylül 17, 2022
YARGININ BEDELLİ DON KİŞOTLUĞUNDAN HÜRRİYET UĞRUNA ÇIKILAN SÜRGÜN YOLCULUĞUNA..

YARGININ BEDELLİ DON KİŞOTLUĞUNDAN HÜRRİYET UĞRUNA ÇIKILAN SÜRGÜN YOLCULUĞUNA..

Eylül 27, 2022
DARBELERİN ANATOMİSİ VE 15 TEMMUZ REJİMİ

DARBELERİN ANATOMİSİ VE 15 TEMMUZ REJİMİ

Eylül 11, 2022

Hakim ve Savcılar Nerede?

Eylül 23, 2022
KİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ

KİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ

0
SOYKIRIM ÖRGÜTLENMESİNİN YARGI AYAĞI: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)

SOYKIRIM ÖRGÜTLENMESİNİN YARGI AYAĞI: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)

0
ÇOK TANRILI YARGIMIZ HANGİ ÇAĞA AİT?

ÇOK TANRILI YARGIMIZ HANGİ ÇAĞA AİT?

0
Yargıda Birlik Derneği (YBD), Üyelerinin İsimlerini, Suçlu Olduklarını Düşündüğü İçin Mi Gizliyor?

Yargıda Birlik Derneği (YBD), Üyelerinin İsimlerini, Suçlu Olduklarını Düşündüğü İçin Mi Gizliyor?

0
ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

Mart 19, 2023
KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

Mart 17, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)

Şubat 8, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)

Şubat 3, 2023

Recent News

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

Mart 19, 2023
KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

Mart 17, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)

Şubat 8, 2023
Akrebin Kıskacındaki Yargı (3): “Yol Ayrımı”

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)

Şubat 3, 2023
Hukuk Bankasi

Son Yazılar

  • ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!
  • KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..
  • Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)
  • Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)
  • Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (1.Bölüm)

Son Yazılar

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

Mart 19, 2023
KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

Mart 17, 2023
  • ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR

Hukuk evrenseldir.

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • ANI-HİKAYE
  • DENEME-MAKALE
  • KARİKATÜR-RESİM
  • MEKTUP
  • ŞİİR
  • YAZARLAR

Hukuk evrenseldir.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist